Gıda Alerjileri

Vücudumuzun bağışıklık sistemi yabancı bir madde ile karşılaşması durumunda koruma amaçlı reaksiyonlar oluşturur.Gıda alerjisi; bu reaksiyonlar sonucu açığa çıkan yada gıdalarda doğal olarak bulunan protein yapılardan kaynaklanmaktadır. Son yıllarda besin alerjisi yaygın olarak görülmekte ve yaşam kalitesini etkilediği belirtilmekte ve alerjik reaksiyonların artması nedenleri henüz tam bilinmemektedir.

İnsan vücuduna giren ve kanda kendine özgü bir karşıt madde oluşturan yabancı maddelere “antijen”, oluşturulan karşı maddeye ise “antikor” adı verilir. Bu antijen bir alerjiye yol açarsa o zaman alerjen adını alır. Bir alerjen vücuda girerse bir alerjen-reajin reaksiyonu ve ardından alerjik reaksiyon gelişir. Alerjen tanınır ve bu da bellek B lenfositleri tarafından çok miktarda IgE üretimini uyarır. Reajinlerin karakteristik özellliği mast hücreleri ve bazofillere karşı kuvvetli tutunma eğilimleridir. IgE antikorların bazıları toksik granüller içeren mast hücrelerine bağlanır. Alerjen mast hücresinin yüzeyinde bulunan IgE antikoruna bağlandığında şiddetli reaksiyona yol açar. Mast hücresi patlayarak toksik kimyasal maddeleri (histamin, heparin, proteaz, nötrofil ve eozinofil kemotaksik maddesi, trombosit aktifleyici) ortama salar, bunlar da alerjiyle ilişkilendirdiğimiz semptomlara yol açar.

Gıda alerjileri bir veya daha fazla semptomlara neden olabilmekte; anjiyosdem, ürtiker, karın ağrısı, ishal, bulantı, kusma, kaşıntı hatta hayatı daha da tehdit edici anafilaktik şok gibi reaksiyonlara neden olabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle alerji hastalarının uygun yöntemlerle tedavisi gerçekleşmez ise büyüyen bir halk sağlığı problemi oluşturabilir.

Gıda alerjen profillerinin tanımlanması ve kayıt altına alınması gıdaya bağlı bireysel alerjenlerin tedavisinde etkin rol oynayacaktır. Dünya Sağlık Örgütü ve İmmünoloji Derneği, 2012 allergome veritabanındaki kayıtlarına göre 2415 allerjen molekülünün 760’ını gıda alerjeni oluşturmaktadır. Alerjen profillerinin kapsamlı bir şekilde aydınlatılması, alerjen bireylerin güvenli bir diyet içeriği açısından oldukça önemlidir.

Çocuklarda en sık rastlanılan besin alerjisi süt proteinlerinedir (%2-2.5). Erişkinlerde nadirdir. İnek sütünün başlıca proteinleri kazeinler (α- kazein, αs- kazein, β- kazein, κ-kazein, γ- kazein) ve peynir altı suyu proteinleridir (α-laktoglobulin, β-laktoalbumin, sığır immunglobulinleri, sığır serum albumini). İnek sütü alerjisi olan çoğu hastada birden fazla süt proteinine alerji vardır.

Yumurtanın beyazındaki major protein ovaalbumin (Gald2), major antijen ise ovomukoiddir (Gald1). Ovotransferrin (Gald3), lizozim (Gald 4) ve ovomusin ise yumurta beyazındaki minör allerjenlerdir. Çocuklarda yumurtanın beyazı, sarısına göre daha allerjeniktir. Erişkinlerde yumurta alerjisinin, yumurta sarısındaki livetine bağlı olduğu gösterilmiştir.

Kabuklu yemişler badem, fındık ve türleri, ceviz, kestane, çamfıstığı, antep fıstığı olarak bilinir.
Sebzelerden domates alerjisinde en sık oral alerji sendromu, patates alerjisinde kontakt ürtiker ve solunum yolu belirtileri, soğan ailesi ile astım ve kontakt dermatit görülebilir.

Meyve grubundan ise şeftali erişkinlerde en sık meyve alerjisi nedenidir. Elma yenmesi ile oral alerji, gastrointestinal ve sistemik belirtileri görülebilir. Avakado sistemik anaflaksi ve muz, karpuz ve kivi ile çapraz reaksiyon ile alerji yapabilir Kavun ve kivi, oral alerji sendromu ve anaflaksi yapabilir.

Gıda Alerjileri” te bir düşünce

  1. Demet dağ diyor ki:

    Alerji kısmında ben çölyaklıyım gluten maddesi var mı mayada..maya dışardan kullanmamkz sıkıntı maya ıcerıgı nedir.biz kullanabılır mıyız acaba teşekkürler

Demet dağ için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir